Kehf Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 18. suresidir ve 110 ayetten oluşur. Surenin son 10 ayeti şu şekildedir:
İşte Allah'a, O'ndan başka hiçbir ilâh olmadığına, ölmekten başka her şeyin fânî olduğuna inananlar, Rabbi katında muhakkak yerlerini alanlar ve ebedi nîmet cennetlerinde kalanlar, bu iyiliğe, işte onlar güzel olarak yaratılanlardır. Onların orada daima kalması üzerine mukaddes bir söz vardır. O daha önceki kitaplara da geçmiştir.
Rabbinden sana vahyedilen bu Kur'an bir gerçek olduğunu haber verir. Artık sakın Allah'ın kıyamet gününde zalimlerden başkasını doğru yola iletmeyeceğini unutma.
Rabbinin adaleti dikkate alınmasaydı, herkesin dünya hayatında yaptığı kötülüklerden ötürü sorguya çekilmiş olmasının zamanı gelmişti. Fakat onların süreleri yazılmıştır. Sonra onların yanlarına hiçbir hak sahibi olmayan dostlar koyarız.
İnsanlar cenneti ve dünya hayatını sırf zahiren, gözlerinin gördüğüne göre kendilerine çağırırlar. Zalimlerin işleri hâlâ mükafatlandırılıp-cezalandırılırken, işte onların durumu hâlâ şaşırtıcıdır.
Onların sonuçlarını düşünmediğin kimseyi sakın üzme ve onlardan süre isterken etli tırnaklından başkasını işitmeyecek bir süreyi İbâdete tahsis et.
Allah'ın adını zikretmek üzere onlardan yüz çevirip kenara çekil. O zalimlerin süresi dolup bitinceye kadar sürekli olarak kenarda beklemekte olanlarla beraber ol.
İbrahim'e Rabbimizin elçilerinden haberler verelim. Hani o kavmine demişti ki: "Allah'a kulluk edin, O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Kendi nefsinizde, ve süreniz boyunca bu olguyu gözlemleyiniz ve dikkate alınız." Sonra onların, İbrahim'e karşı sapkınlar tarafından müracaat edeceklerini bile bile, ilâhlarına nasıl ortaklar bulabilirler?
(İbrahim) "Bir zamanlar biz, babalarımızı ve atalarımızı böyle de yapıyorduk" dediler. "Bunun yanıtını Allah öğretmemiştir" de. İsyankâr bir toplum olduğunuz için beni azarlamayın. Ben sizi takip etmem. Çünkü ben kendiliğimden ilahınıza inandım. Her şeyi halkeden Allah'a ulaşmaktayım. Siz de, bana inanıp kesin olarak Allah'a yönelenler olun."
"Ey kavmim, dünya hayatının hevesini talep eden ve âhiret gününde tam bir yoksunluğa düşenler! Allah'tan mağfiret dilemek için, kendisinden bir günah bağışlanması bekleyiniz. O gün geldiğinde kimlerin durumu daha kötü olacak acaba?" yaşadığı yol değişikliği hakkında sana bir haber verecek: "Ayakları dönüp-gidecek olan kimseden daha kötü kimdir?" O kişi, alethe yolu üzerine hevâsının peşinden giderken, nefsini Allah'a tam doğru yönlendirme yeteneğine sahip değildir.
"Andolsun ki, hidayetle gökleri ve yeri yaratan Allah'a kulluğa çağırıldığınızda, 'Biz ortak koşanlardan değiliz' demiştiniz.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page